Nra Quotes

1. "Ah ask!Bir toplulugun fotograf çekildikten sonraDagildigiAn."
Author: Ah Muhsin Ünlü

2. "Ve ben, bu gece, yasamin belirli bir saydamligi karsisinda hiçbir seyin önemi kalmadigi için kisinin ölmek isteyebilmesini anliyorum. Bir insan aci çeker, mutsuzluk üstüne mutsuzluga ugrar. Katlanir bunlara, yazgisini benimser, iyice yerlesir içine. Saygi görür. Sonra, bir aksam, hiç: bir zamanlar çok sevdigi bir dostuna rastlar. Dostu biraz dalgin konusur onunla. Eve dönünce, adam kendini öldürür. Sonra gizli dertlerden, bilinmeyen acilardan söz edilir. Hayir. Ille de bir neden gerekirse, dostu kendisiyle dalgin konustugu için öldürmüstür adam kendini."
Author: Albert Camus

3. "As I looked down at him, as I saw his yellow hair pressed against my coat, I had a vision of him from long ago, that tall, stately gentleman in the swirling black cape, with his head thrown back, his rich, flawless voice singing the lilting air of the opera from which we'd only just come, his walking stick tapping the cobblestones in time with the music, his large, sparkling eye catching the young woman who stood by, enrapt, so that a smile spread over his face as the song died on his lips; and for one moment, that one moment when his eye met hers, all evil seemed obliterated in that flush of pleasure, that passion for merely being alive."
Author: Anne Rice

4. "It was not like the old days and they both knew it. They were weighed down by the awareness of their failed relationship, of the wasted years, of the feelings that were no more, of the shared life that had unravelled. They were like weary receivers winding up a bankruptcy; all that remained was to tie up the loose ends and settle the final claims." (Black Skies)"
Author: Arnaldur Indriðason

5. "Detection is, or ought to be, an exact science and should be treated in the same cold and unemotional manner. You have attempted to tinge it with romanticism, which produces much the same effect as if you worked a love-story ... Some facts should be suppressed, or, at least, a just sense of proportion should be observed in treating them. The only point in the case which deserved mention was the curious analytical reasoning from effects to causes, by which I succeeded in unravelling it.''—Sherlock Holmes on John Watson's "pamphlet", "A Study in Scarlet"."
Author: Arthur Conan Doyle

6. "Bir avuç rüsvetle, dünyadaki her seyin sevgisini satin alabilir, sonra da seni sevdigini düsünerek avunabilirdin."
Author: Arzum Uzun

7. "Hitherto I had been convinced that my friend wanted to become an artist, a painter, or perhaps an architect. Now this was no longer the case. Now he aspired to something higher, which I could not yet fully grasp. It rather surprised me, as I thought that the vocation of the artist was for him the highest, most desirable goal. But now he was talking of a mandate which, one day, he would receive from the people, to lead them out of servitude to the heights of freedom.It was an unknown youth who spoke to me in that strange hour. He spoke of a special mission which one day would be entrusted to him, and I, his only listener, could hardly understand what he meant. Many years had to pass before I realized the significance of this enraptured hour for my friend."
Author: August Kubizek

8. "Bizim hepimizin içinde zübüklük olmasa, bizler de birer zübük olmasak, aramizdan böyle zübükler büyüyemezdi. Hepimizde birer parça olan zübüklük birlesip iste basimiza böyle zübükler çikiyor. Oysa zübüklük bizde, bizim içimizde. Onlari biz, kendi zübüklügümüzden yaratiyoruz. Sonra, kendi zübüklüklerimizin bir tek Zübük'de birlestigini görünce ona kiziyoruz. Bu zübükler heryerde var, biz zübükler nerde varsak, onlar da orada..."
Author: Aziz Nesin

9. "Önce ask vardir. Hatirlamak da, aci çekmek de, sevgilimize verecegimiz çiçegin fotosentezi de ondan sonra baslar."
Author: Baris Biçakçi

10. "I could be unraveling wherever I'm traveling, even to foreign shores."
Author: Bob Dylan

11. "Stélnikov, que dejaba atrás la infancia, aspiraba a todo lo que fuese noble y elevado, consideraba la vida como un inmenso campo cerrado donde los hombres, respetando honradamente las reglas, competían en alcanzar la perfección.Cuando se dio cuenta de que no era así, no pensó que se había equivocado por haber juzgado de un modo demasiadamente esquemático la ordenación del mundo. Encerrado dentro de sí, durante mucho tiempo, lo que consideraba una ofensa, comenzó a acariciar la idea de erigirse en juez un día entre la vida y el oscuro elemento que la deforma, de asumir su defensa y vengarla.La desilución le hizo más cruel. La revolución le proporcionó las armas."
Author: Boris Pasternak

12. "RüzgarSimdi bir rüzgar geçti buradanKostum ama yetisemedim,Nerelerde gezmis tozmusÖgrenemedim.Besbelli denizden çikipKiyilar boyunca gitmistir,Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusuYüregini allak bullak etmistir.Sonra baslamis tirmanmaya daglara dogruBulutlari koyun gibi gütmüstür,Oksayip otlari yaylalardaBüyütmüstür.Köylere de ugradiysa egerIslak, karanlik odalarda besik sallanmistir,Günes altinda çalisanlaraImdat eylemistir.Sonra baslayip alçalmaya ovalara dogru,Hashas tarlalarinda eflatun, pembe, beyaz,Kiraçlarda mavi dikenler..Toz toprak gözlerine gitmistir.Sehirlere ugramis ki yanimdan geçti,Hashas çiçegine benzer kizlar görmüstür,Bir gülüs, bir tel saç, allik pudraAlip gitmistir.Simdi bir rüzgar geçti buradanKostum ama yetisemedim,Soraydim söylerdi herhaldeSoramadim."
Author: Cahit Külebi

13. "Sapelde ben vazgeçtikten sonra, giysilerimizin dügmelerini iliklerken ona, 'Cenin dokusunu unut. Küskün güçlü kadinlari unut' dedim. 'Seni sikmeyecegim; neden biliyor musun?' diye sordum.Pantolonumun dügmelerini iliklerken ona, 'Senden hoslanmayi yegliyor olabilirim' dedim.Ellerini basinin arkasina götürüp siyah saçlarini yine beyin seklinde toplarken Paige, 'Seks ve ask birbirini dislamaz ille de' dedi.Ben de güldüm. Kravatimi baglarken ona evet dedim. Evet dislar."
Author: Chuck Palahniuk

14. "I'm not broken,' he repeated. 'Although at the moment . . . ' This was what came of violating the sentimentality quota. Everything he kept bottled inside him came out. He shut his eyes and pinched the bridge of his nose. 'At the moment,' he muttered numbly, 'I may be coming a bit unraveled."
Author: Courtney Milan

15. "We listen to songs to figure them out, to unravel the mystery of the words and the tune."
Author: David Levithan

16. "Eu me implantei na tua massa cinzenta, me enraizei nas tuas terminações neurais; eu me enxertei em cada figmento de ti."
Author: Filipe Russo

17. "She could feel her mind pulling loose like knitting, the neat stitches of her artificial days unravelling to become one mangled thread."
Author: Frances Hardinge

18. "Time turned into a rope that unraveled as a languid spiral."
Author: Geraldine Brooks

19. "Evlilik fedakarlik ve çaba gerektirir, sonrasinda daha çok çaba ve fedakarlik gerektirir. Sonra daha çok çaba. Buyurun, buyurun yalniz içeri girerken bütün umutlarinizi kapida birakin."
Author: Gillian Flynn

20. "Madeleine was enraptured by Garrison's tan complexion, which greatly differed from the pale boys of London. It wasn't actually the boys' fault, as the whole of the United Kingdom was under a cloud for much of the year. But at that moment, Madeleine decided that boys, like bread, were better toasted."
Author: Gitty Daneshvari

21. "Yesil kokular saçan nemli bir sessizlikti bu, karanlik bir sessizlikti, çesitli engebeleri, çesitli kapilari ve koridorlari varmis gibi görünen derin ve meçhul bir sessizlikti ve Ziya o anda bu sessizligin gelip içine doldugunu hissediyordu adeta. Derken, bir daha asla var olmayacak olan yeryüzünün ilk sessizligini düsündü orada ve yani basinda oturan birisi varmis gibi, hakikaten, acaba o sessizlik nasil bir seydi, diye mirildandi. Sonra, yoksa daha sonraki sessizliklerin hepsi irili ufakli parçalar halinde hep o yeryüzünün ilk sessizliginden mi kopup geliyor diye düsündü bir süre. Hatta bazi sessizlik çesitlerini de geçirdi içinden; bir çocuk telasiyla, aci sessizlik, islak sessizlik, derin sessizlik, ince sessizlik, agir sessizlik, uzak sessizlik, dolu sessizlik, sicak sessizlik diye pes pese bir hayli saydi."
Author: Hasan Ali Toptas

22. "Le char de la civilisation, semblable à celui de l'idole de Jaggernaut, à peine retardé par un cœur moins facile à broyer que les autres et qui enraye sa roue, l'a brisé bientôt et continue sa marche glorieuse."
Author: Honoré De Balzac

23. "Scientist are human. Unraveling the knots of Nature's mysteries is a reward in itself; but even so, scientists like to hear the applause of the audience"
Author: Isaac Asimov

24. "Of! Korkunç bir sey,diye söylendi kel kafasini egerek. Korkunç olanin ne oldugunu ne anlamaya çalisti ne de üstünde düsündü.Sonra aliskanlikla ve dikkatle eklem yerleri damla hastaligindan bozulmus kisa parmaklarina ve badem pembesi iri,çikintili turnaklarina bakti ve emin olarak "korkunç" diye yineledi. (Sanfransiskolu Adam adli öyküsünden)"
Author: Ivan Bunin

25. "Aiden smirked. "Wonder what this one is called?" The hellhound's ears twitched as the massive body lowered preparing for attack. I slid my hand to the middle of the blade, feeling my heart pound and the adrenaline kick my system into overdrive. In the pit of my stomach, the cord started to unravel. I swallowed. "Let's call this one... Toto." Three mouths opened in a growl that sent a cold chill down my spine, and a wave of hot, fetid breath smacked into us. Bile burned the back of my throat. "I guess it doesn't like the name," I said, moving slowly to the right. Aiden's powerful body tensed. "Here, Toto..." One head snapped in his direction. "That's a good Toto." I slipped around the ancient cross, creeping up on the hellhound from the right. The middle and left head focused on me, snapping and growlying. Aiden clucked his tongue. "Come on, Toto, I'm pretty tasty."
Author: Jennifer L. Armentrout

26. "It be more a feeling. Something swirls out in the beyond, something unnatural. It's the reason so few venture to these worlds. The black spaces are a part of it, pieces unraveling pulling apart. We've come too far, waited too long to turn back now. Only death awaits us here."
Author: Jennifer Silverwood

27. "I finally said it. The actual words, out loud, to her face. It was a relief, not carrying it around anymore, and it was a rush, actually telling her. I was in an elated sort of daze, on a high. She loved me. I didn't need to hear her say it out loud, I knew it innately in the way she looked at me just then.Conrad Fisher"
Author: Jenny Han

28. "People don't just disappear. There's always a reason, or an enemy with a grudge. There's always a loose thread that starts to unravel."
Author: Jodi Picoult

29. "Ise en basindan basla ve hatirlayabildigin her seyi sonuna kadar aklinda geçir. Zihnine geri geldikçe ayni seyi bastan sona tekrarla. Bir süre sonra yorulur, parça parça silinir, çok geçmeden tümüyle kaybolur."
Author: John Steinbeck

30. "What do you make of him?" I asked Elizabeth. "Apart from the fact he's clearly insane?""What can he learn from Konrad's blood?" I said. "Except that he needs it in his body to live!""There is something ghoulish about it.""He's like a vampyre,"
Author: Kenneth Oppel

31. "Wait!" Conrad said. "Did someone... one of my enemies set this fire?"Nix turned back with a grin. "Unless you'd pissed off some wirring-hungry nutrias, then I'm going with no."
Author: Kresley Cole

32. "Küçük bir sinek vizlayip kulagimin yanindan geçti, sonra kayboldu. Daha önce hiç Noel'de sinek görmemistim; Sanat 102 dersinde hissetmemiz ögretildigi gibi, iki tanidik seyin beklenmedik sekilde yan yana gelmesinin gerçeküstülügünü hissederek ona vurdum. Gelecek bu olacakti."
Author: Lorrie Moore

33. "Düsünün. Idam mahkumlarini, daha sonra öldürebilmek için ölümü bekledikleri sirada canli tutuyorlar. Mahkumlari, zamani geldiginde yargilayabilmek için intihar etmesinler diye gözetim altinda tutuyorlar. Hiç anlamli degil. Birini ölüme mahkum etmek dogal ama insanlarin bunu kendilerinin yapmasi degil, öyle mi? Size ne düsündügümü söyleyeyim: Kendinizi öldürmeye çalistiginizda insanlar sinirleniyorlar; çünkü bu, onlarin sizin hayatinizi birazcik bile kontrol edebilmesini engelliyor. Hayatinizi "olmasi gerektigi gibi" degil de, kendi istediginiz gibi sonlandirmanizdan hoslanmiyorlar."
Author: Michael Thomas Ford

34. "Love binds, and it binds forever. Good binds while evil unravels. Separation is another word for evil; it is also another word for deceit."
Author: Michel Houellebecq

35. "Bana gül göndermis."Hattin diger ucundan, hayal kirikligini belirten bir hirlama geldi. "Hayatim, nadiren randevuya gittigini biliyorum ama o seyleri sokak köselerinde bes papele satiyorlar.""Kristalden yapilmis." Elena konusurken, kristal gülün isiltilarindan gözünü alamiyordu. "Ay, olamaz.""Ne olamaz?"Elena agzi açik bir halde en yakin çekmeceye uzanip fazla hafif oldugu için nadiren kullandigi ince keskiyi aldi ve gülün sapindaki bir bölgeyi hafifçe kazimaya çalisti. Biçak islemiyordu. Sonra biçagi tersine sürttü ama bu kez gül "Çizilmelere dayanikli"biçki çizdi. "Ay olamaz.""Ellie, neler olup bittigini hemen anlatmazsan yemin ederim seni esek sudan gelene kadar döverim. Ne oluyor? Kan emen mutant bir gülmüymüs.?Elena kahkahasini tutup elindeki tarif edilmez güzellikteki seye bakti. "Kristal degilmis.""Kübik zirkon mu? diye sordu Sara kuru kuru. "Ay, dur bir dakika, yoksa plastik mi?""Elmas."Ölüm sessizligi." sy 111"
Author: Nalini Singh

36. "Ask evlilikten sonra gelir. Unutma: Evlenmeden önce alevlenen ask yangini evlilikle söner ve geriye bos ve kederli bir yangin yeri kalir. Evlendikten sonra duyulan ask da biter elbette, ama onun yerini mutluluk alir. Buna ragmen bazi aceleci budalalar evlenmeden önce âsik olup yana yana bütün aski tüketirler. Niye? Çünkü hayatta en büyük amaci ask sanarlar."
Author: Orhan Pamuk

37. "Ilham Ilham sözcügü tehlikelidir.Ilk önce ilhamdir,sonra izleme,ardindan da taklit olur ve bir bakarsiniz bir kopya olmussunuz.Kimseden ilham almaya gerek yok.Gerekli olmasinin yani sira,ayrica tehlikelidir de.Her birey essizdir.Hiç kimse digerini takip edemez.Ilham bir lanete dönüsmektedir,bir lütfa degil.Her kaynaktan ögrenin,karsilastiginiz her essiz varliktan keyif alin ama kimseyi takip etmeyin ve asla baska birisi gibi olmayin.Sadece kendiniz olabilirsiniz.Milyonlarca insan için,ilham kaynagi olan kisilerin kendilerinin hiç kimseden ilham almamis olmasi çok garip bir olaydir.Ama kimse bunu fark etmez.Gautama Buda hiç kimseden etkilemedi ve bu da onu müthis bir ilham kaynagi haline getirdi.Sokrates kimseden etkilenmedi ki onu da böylesine essiz kilan buydu.Ilham kaynagi olarak düsündügünüz bütün bu insanlar baskalarindan etkilenmediler. Evet,ögrendiler ve birçok insani anlamaya çalistilar,farkli kisilikleri sevdiler ama kimseyi takip etmediler.Kendileri olmayi denediler."
Author: Osho

38. "Ah su çocuklar! Bir oyuncak gibi daima oynayacagimizi sanirken, hiç beklemedigimiz bir anda elimizde ates alan bu havai fisekler! Gökte kandil kandil uçtuktan sonra neye çarparak nereye döküleceklerini bilmek mümkün müdür?"
Author: Reşat Nuri Güntekin

39. "When the couple rode by the shore one day, John became so enraged at Fidelia that he drove their carriage straight into Chesapeake Bay. When Fidelia asked where he was going, John replied with a sneer, "To hell, Madam." To which she retorted boldly, "Drive on, sir."17"
Author: Ron Chernow

40. "25 Mart 1935 adli mektuptanEtrafin seni siktigi zaman kitap oku… Ben simdiye kadar her seyden çok kitaplarimi severdim. Bundan sonra her seyden çok seni sevecegim ve kitaplari beraber sevecegiz."
Author: Sabahattin Ali

41. "Insan tahammül edemeyecegini zannettigi seylere pek çabuk alisiyor ve katlaniyor. Ben de yasayacagim. Ama nasil yasayacagim? Bundan sonraki hayatimda nasil dayanilmaz bir iskence olacak! Ama ben dayanacagim. Simdiye kadar oldugu gibi!"
Author: Sabahattin Ali

42. "Bundan sonra hiç kimse sana benim kadar yakin olmayacak. Beraber Almanca ögrenecegiz, ben Ingilizce ögrenmek istiyorum, beraber Ingilizce dersi alacagiz, ben kitaplar tercüme edecegim, bunlari beraber okuyacagiz, neseli ve kederli olacagiz, ne olursa olsun, bütün bunlar hep beraber, hep ikimizin istirakiyle olacak ve baska hiç kimse karismayacak."
Author: Sabahattin Ali

43. "The problem began with his telomeres. What is a telomere? Picture the little plastic bits on the end of your shoelaces. Imagine each time you tie your shoes, you have to clip off a little bit of that plastic part to get it to go through the lace holes. After you've done this enough times, the plastic tip is gone and the shoelace starts to unravel. Once the laces unravel enough, it's impossible to tie your shoes, and you walk around looking like a goober."
Author: Scott Sigler

44. "Teenagers read millions of books every year. They read for entertainment and for education. They read because of school assignments and pop culture fads. And there are millions of teens who read because they are sad and lonely and enraged. They read because they live in an often-terrible world. They read because they believe despite the callow protestations of certain adults that books-especially the dark and dangerous ones-will save them."
Author: Sherman Alexie

45. "Just a moment.Just 1 second, just 1 more minute, just give me another hour or maybe the weekend to think it over it's not so much it's not so hard it's all we ever ask for it's a simple request.But the moments the seconds the minutes the hours the days and years become one big mistake, one extraordinary opportunity slipped right through our fingers because we couldn't decide, we couldn't understand, we needed more time, we didn't know what to do.We don't even know what we've done.We have no idea how we even got here when all we ever wanted was to wake up in the morning and go to sleep at night and maybe stop for ice cream on the way home and that one decision, that one choice, that one accidental opportunity unraveled everything we've ever known and ever believed in and what do we do?What do we do from here?"
Author: Tahereh Mafi

46. "She wonders if it could really have been as simple for him, this changing of worlds, as the purchase of a ticket. Hester tries to imagine going back, reversing the flow of so much water. She feels like a thread that has been pulled to the ends of the earth, unraveling everything behind it. What is one to make of it now? Ahead or behind, there is no clear pattern."
Author: Tanya Moir

47. "(In a letter from Einstein to Curie) Do not laugh at me for writing you without having anything sensible to say. But I am so enraged by the base manner in which the publc is presently daring to concern itself with you that I absolutely must give vent to this feeling. I am impelled to tell you how much I have come to admire your intellect, your drive, and your honesty, and that I consider myself lucky to have made your personal acquaintance in Brussels. Anyone who does not number among these reptiles is certainly happy, now as before, that we have such personages amoung us as you, and Langevin too, real peole with whom one feels privileged to be in contact. If the rabble continues to occupy itself with you, then simply dont read that hogwash, but rather leave it to the reptile for whom it has been fabricated."
Author: Walter Isaacson

48. "(While interviewing The University Student:)'Oh, poor Xinran. You haven't even got the various categories of women straight. How can you possibly hope to understand men? Let me tell you. When men have been drinking, they come out with a set of definitions for women. Lovers are "swordfish", tasty but with sharp bones. "Personal secretaries" are "carp", the longer you "stew" them, the more flavour they have. Other men's wives are "Japanese puffer fish", trying a mouthful could be the end of you, but risking death is a source of pride.''And what about their own wives?''Salt cod, because it keeps for a long time. When there is no other food, salt cod is cheap and convenient."
Author: Xinran

49. "Kuslar da gitti," dedi Mahmut.Sonra hiç konusmadik. Kuslar da gitti, kuslarla birlikte de... Ne olacak, kuslar da gitti."
Author: Yaşar Kemal

50. "Sustu.Konusmak gereksizdi.Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti.Biliyordu;anlamazlardi."
Author: Yusuf Atılgan

Nra Quotes Pictures