Sanat Quotes

1. "Orijinallik tuhaf bir seydir, Kat bunu biliyordu. Biri tasin üzerine bir sekil oyar. Bir makine paranin üzerine ölmüs bir baskanin resmini basar. Bir sanatçi bir tuvali boyar. Ressamin kim oldugu gerçekten önemli midir? Sahte Picasso resmi gerçeginden daha az mi güzeldir? Belki böylece düsünen sadece kendisiydi, ama Kat öyle oldugunu sanmiyordu.(syf. 71)"
Author: Ally Carter

2. "Toplumun onayladigi eylemlerin disina çikamiyorsun, sadece iyilik yapabilen küçük bir makinesin. Ayrica su marjinal kosullanmalar meselesinin… içyüzünü açikça görüyorum. Müzik ve cinsellik, edebiyat ve sanat, artik bunlar haz degil aci veriyordur herhalde.(syf. 136 – 137)"
Author: Anthony Burgess

3. "Sunu iyice bilin ki sanat burjuvalarindir.Burjuva derken sunu anliyorum: imgesiz bir adam."
Author: Arthur Cravan

4. "Hemcinsim oldugunu söyleyen gelsin de yüzüne tüküreyim. Kimse benim sanatima eslik edemez, çünkü kendisine tapindigim ve içine siçtigim için benim sanatim sanatlarin en güçlüsüdür."
Author: Arthur Cravan

5. "Ask bir gösteri sanatidir. Taklitle ögrenilir."
Author: Baris Biçakçi

6. "Una delle tante insidie dell'infanzia è che non è necessario capire per soffrire. Ma quando arriva l'età della ragione, le ferite non possono essere sanate."
Author: Carlos Ruiz Zafón

7. "... Evren, eski küçük oyunlarin sahnelenemeyecegi kadar büyük. Sahnenin evrensel büyüklügüne olaylarin, islerin ve eylemlerin evrensel genisligi uymali. Yoksa yaniliyor muyum? Yildizlar çaginda da sevi olacak, kiskançlik, alçaklik ,büyüklük, cimrilik... Evet, akan bir suda her nokta kendine göre devinir. Kendi istegine göre gittigini sanir. Ama bütün noktalar ayni yere dogru akip giderler. Insanlar da böyle. Gündelik islere yapisip kalabilirler, ya da kendilerini tutkulara birakabilirler. Ama yine de bu, onlarin hep birlikte yildizlara gitmelerini önlemez. Sanat yildizlara dogru bu gidiste onlarin önünde olmalidir. Ama sonsuz göge meydan okuyan bir insan betimlemek ne zor! Yildizlara giden insanin iyiligini yigitligini, gücünü güçsüzlügünü hangi yontuda taslastiracagim? Bilginin sakin gücünü, coskunun atakligini ve duygusalligi, isikli melankolisini hep birden tasa nasil geçirmeli ? Sanat, sen bazen ne kadar güçsüzsün!Evrenin Türküsü - G. Altov - V. Juravleva sf. 137"
Author: Genrich Altshuller

8. "Tengo wasn´t certain that he was doing the right thing. Maybe the time he was spending here, in this room in a sanatorium far from Tokyo was meaningless. Even if it was, though, he didn´t think he could leave."
Author: Haruki Murakami

9. "Sajak Musim GugurMalam-malam berguguran...Kenangan berguguran...Hanya sajak ini yang tumbuhKau selalu berdiri, ketika matahari mengoyak langitKetika panas, mengoyak-ngoyak hidup!Kau pernah ajak aku berjalanMelalui pagi dan senja, berbasah hujanMelalui kali. Luka dan suka mengalir di sanaTanpa jedaBertahan! Kau harus bertahan...Jangan gugur sebelum musim dingin tibaIni kuberikan napasku!"
Author: Iwan Setyawan

10. "Sihri' tutarli bir biçimde kullanmadim; Elf kraliçesi Galadriel hikayede, bu sözcügü, Düsman'in da Elflerin de hem araçlari hem de harekati hakkinda kullanan kafasi karisik Hobbit'lere serzeniste bulunmakta hakli. bu benim için geçerli degil, çünkü ikincisinin karsiligi olan bir sözcük yok. Fakat Elfler burada farki ortaya koyuyorlar. Onlarin 'sihri' insanin sinirliliklarindan kurtuldugu Sanat: çok daha az çabayla, daha hizli, daha karmasik. Ve bu edimlerinin nesnesi Güç degil Sanat, Yaratinin tahakküm altina alinmasi degil, alt-yaratidir."
Author: J.R.R. Tolkien

11. "Kafalari verilerle dolu, ayakta duran ilerlemeci maymunlarla birlikte yürümeyecegim. Kosularinin yöneldigi uçurum apaçik önlerinde durmaktadir, eger, kisir ve anlamsiz yoluna usanmadan baska isimlerle devam etmek yerine, Tanri'ya sükür, ilerleme bir gün sona erecekse. Tozlu düz yolunuzda yürümeyecegim ve yaratici sanatiyla hiçbir ilgisi olmayan siz küçük yaraticilarin o degismez dünyasina sirtimi dönecegim. Ne Demir Taç önünde egilecegim henüz ne de kiracagim küçük altin asami...¦ Tolkien - Mythopoeia Siiri"
Author: J.R.R. Tolkien

12. "Matisse bir zamanlar bir santimetre kare mavi ile ayni mavinin bir metre karesinin ayni sey olmadigini söylemisti. Alanin yayginligi tonu degistirir. Ayni sekilde, mavi bir daire ayni maviden bir kareyle ayni sey degildir. Sinirlarin sekli de tonu degistirir. Ama bu yalnizca baslangiç. Her ton doku tarafindan, çevresindeki diger tonlarla görüntünün yarattigi uzam tarafindan, resmin içindeki ve üzerindeki isik tarafindan ve görüntünün çekim alani demek olan o tuhaf olgu –asla hareket etmeyen bu sessiz sanatin çerçevesi içinde, nesnelerin düsme ve gerileme oranlarini belirleyen sey– tarafindan farklilastirilir."sayfa 19"
Author: John Berger

13. "In meinem Krankenzimmer herrschte ein Kommen und Gehen. Ärzte, die Stationsschwester und ihre Schar von Pflegerinnen in gestärkten Trachten und gummibesohlten Schuhen. Vordergründig schien sich die Geschichte zu wiederholen. Ein Sanatorium in Sussex, ein Krankenhaus in Fois, ein Patient, der mit dem Leben nicht zurechtkam."
Author: Kate Mosse

14. "The sanatorium itself was charming, a group of cabins in the woods, a place for overworked urbanites to feel pleasantly melancholic. A slackertorium."
Author: Keith Gessen

15. "Odonata, peto: ahmii sanoja eikä mitään niin kaunista ole kuin siipi-suonet, siipitäplät, siipien lasimosaiikki ja kivihiilikauden kaiku.Korennot kasvavat kirjaimista, tavuista kasvavat kivilinnuiksi ja lentä-vät päin kasvoja. Kivilintujen parvi, huudot kuin rakka, kuin louhoskuin obeliski. Avaan suuni lintujen tulla ja hampaiden pirstoutua.Sanat halkeavat kirjaimiksi, kirjaimet järjestyvät uuden kieliopinmukaan ja sanon: sur kerenti ker korentussur, uum, uum."
Author: Kristiina Wallin

16. "Dwayne, hepsi de motelde kalan, Sanat Senligine gelmis olan seçkin ziyeretçilerden bazilarinin kokteyl salonuna gelecegini umuyordu. Onlarla konusmak, eger yapabilirse, yasam üzerine daha önce hiç duymadigi bazi gerçekleri bilip bilmediklerini ögrenmek istiyordu. Yeni gerçeklerin kendisine getirecegini umdugu seyler sunlardi. Güçlüklerine gülüp geçme, yasamaya devam etme ve onu Midland Bölgesi Genel Hastanesinin Kuzey Kanadindan, deliler hastanesinden uzak tutabilme gücünü kazanabilme.Vonnegut, Kurt. 1973. Sampiyonlarin Kahvaltisi, sf 208."
Author: Kurt Vonnegut

17. "Küçük bir sinek vizlayip kulagimin yanindan geçti, sonra kayboldu. Daha önce hiç Noel'de sinek görmemistim; Sanat 102 dersinde hissetmemiz ögretildigi gibi, iki tanidik seyin beklenmedik sekilde yan yana gelmesinin gerçeküstülügünü hissederek ona vurdum. Gelecek bu olacakti."
Author: Lorrie Moore

18. "Levätessään siinä pää painettuna Mammyn rintaa vasten Scarlett hätkähti näitä kahta sanaa: raskas taakka. Nämä samat sanat olivat surisseet hänen aivoissaan yhtä mittaa koko iltapäivän. Nyt hän muisti koko laulun, ja se painoi hänen mielensä yhä murheellisemmaksi.Vielä muutaman päivän kun jaksamme taakkaa kantaa / tuosta viis vaikk'ei koskaan se kevenisikään! / Vielä muutaman päivän kun astumme maantien santaa -"Tuosta viis vaikk'ei koskaan se kevenisikään", sanat toistuivat hänen väsyneessä mielessään. Eikö hänen kuormansa milloinkaan keventyisi? Eikö kotiin Taraan tuleminen merkinnytkään suloista helpotusta, vaan yhä uusia taakkoja kannettavaksi?"
Author: Margaret Mitchell

19. "Tallustelin eteenpäin enkä noudattanut mitään erityistä suunnitelmaa, vaan luotin siihen, että Kaitselmus panisi oikeat sanat suuhuni, kun sellainen hetki koittaisi; sillä mä olin pannut merkille, että Kaitselmus pani mulle aina oikeat sanat suuhun, kunhan annoin sen puuhailla omin päin."
Author: Mark Twain

20. "Hepimizin içinde bir sanatçi vardir ama hepimiz vücutlarimizda kanatlar yaratmasi için ona yardim etmeyiz! Edenler, göklerin tadini bileceklerdir."
Author: Mehmet Murat Ildan

21. "Voici les idées de cette génération qui avait connu dans son enfance les privations de la guerre, qui avait eu vingt ans à la Libération; voici le monde qu'ils souhaitaient léguer à leurs enfants. La femme reste à la maison et tient son ménage (mais elle est très aidée par les appareils électroménagers; elle a beaucoup de temps à consacrer à sa famille). L'homme travaille à l'extérieur (mais la robotisation fait qu'il travaille moins longtemps, et que sontravail est moins dur). Les couples sont fidèles et heureux; ils vivent dans des maisons agréables en dehors des villes (les banlieues). Pendant leurs moments de loisir ils s'adonnent à l'artisanat, au jardinage, aux beaux-arts. À moins qu'ils ne préfèrent voyager, découvrir les modes de vie et les cultures d'autres régions, d'autres pays."
Author: Michel Houellebecq

22. "Asiri uçlar, ardinda yasamin sona erdigi sinirlar demektir ve sanatta da politikada da, asiriliga duyulan tutku, ölüme duyulan örtük bir özlemdir aslinda."
Author: Milan Kundera

23. "Romantizmi ayakta tutan sey tekrardir; tekrar bir istahi sanata dönüstürür. Üstelik insanin her aski tek askidir. Hedeflerin degismesi tutkunun biricikligini zedelemez ki! Sadece yogunlastirmaya yarar. Hayatta tas çatlasa bir tek yüce deneyim geçebilir basimizdan; yasamin sirri da bu deneyimi olabildigince çogaltabilmektir."
Author: Oscar Wilde

24. "Beyninin hücreleri arasinda; hatta gerçektekinden daha korkunç; bütün tuhafliklar içinde pusu kuran; ve gotik sanata onun sürekli canliligini bagislayarak onu zihinleri karasevdaya yakalanmis, bütün rüyasiz uyku hastaligina tutulmus olanlarin tam özel hayati yapan, su gergin hayatla dopdolu kuruntular kaynasirken, bunu neredeyse ölüme asik eden su kötü gecelerin, ya da dehset verici biçimsiz zevk gecelerinin birinden sonra günes dogarken bazen uyumamis insanlar aramizda fazla degildir. Beyaz parmaklar perdelerin arasina gizlice sürünür ve titrer görünür."
Author: Oscar Wilde

25. "Yine de saniyorum, önce sen bunlardan bikacaksin. Bir gün bakacaksin arkadasina, çizgileri biraz bozuk görünecek ya da renk tonunu haif bulacaksin. Gönlünün derinliklerinde onu çok agir suçlayacaksin ve ciddi ciddi sana kötü davrandigini düsüneceksin. Daha sonraki gelisinde, ona karsi soguk ve ilgisiz olacaksin. Çok yazik ama bu seni degistirecek. Bana su anlattiklarin gerçek bir ask serüveni bir sanatsal ask serüveni de denebilir ve her türlü askin en kötü yani, bittiginde kisiyi asktan sogutmasidir."
Author: Oscar Wilde

26. "Kelimelerde sahtekarlik yaparak huzursuzluk yaratmak ustalik isteyen bir sanattir. Sahtekarlik, inanilir seviyede olmalidir, kelimelerle oynayarak karsinizdakini kiskirtip konusmayi dramatik bir doruga ulastirmak istiyorsaniz bunu temkinli bir sekilde, agir agir saglamalisiniz."
Author: Pascal Mercier

27. "Insan tabiattan bile bikiyor. Inanmazsin bütün manzaralari gülünç bulurum. Bize vaktiyle ögretmisler ki, dag, dere, tepe, deniz, mehtap güzel seylerdir. Bu telkin altinda, kendimize bunlari güzel göstermeye çalisiyoruz. Bana, öyle geliyor ki, güzel hakkindaki telâkkilerimiz tekâmülü muhtaçtir. Artik basma kalip manzalardan hoslanmiyorum. Içimde herseye, tabiata, sanata, kadina karsi bir tiksinme var. Galiba yasamaktan pek yorulmusum."
Author: Peyami Safa

28. "What I found particularly fascinating and satisfying about the Hindu tradition was its spirit of inclusiveness. In Sanatan Dharma, or what is commonly called Hinduism, I discovered the basic truths of all religions in a way that the oneness of God and religion is comprehensively understood."
Author: Radhanath Swami

29. "In sapientis quoque animo, etiam cum uulnus sanatum est, cicatrix manet." : "The wise man's mind will keep its scar long after the wound has healed"
Author: Seneca

30. "Dupa ce-l invatase sa judece si sa nu se lase amagit de vorbe goale, uitase sa-i spuna ca, pentru un om de rand, obiceiul acesta e o crima; caci orice judecata sanatoasa jigneste."
Author: Stendhal

31. "The color scheme of the whole sanatorium seemed to be based on liver. Dark, glowering woodwork, burnt-brown leather chairs, walls that might once have been white but had succumbed under a spreading malady of mod or damp. A mottled brown linoleum sealed off the floor."
Author: Sylvia Plath

Sanat Quotes Pictures